Çocuk

Çoğu aile çocuk gelişiminde sınır koymanın ve yapının önemli olduğunu bilse de, bunu uygulama konusunda güçlük yaşar. Katı ve cezalandırıcı olmadan nasıl etkili ve tutarlı sınırlar koyulabilir? Çocuk gelişimi üzerine yapılan araştırmalar, sınırların ancak çocuğa bakım veren, onu duygusal olarak besleyen bir çevre içinde öğrenilebileceğini...

6-9 ay civarı bebeklerin çoğunda korku reaksiyonlarının başladığı görülmektedir. Bu korku sıklıkla bebeğin o zamana kadar tanımadığı, yeni karşılaştığı yabancı kişilere yöneliktir ve “yabancı korkusu” olarak adlandırılır. Yine bebeğin ebeveyni veya bakıcısının bir süreliğine ondan ayrılmak durumunda kaldığı durumlarda da korku reaksiyonu görülmeye başlar ki bu “ayrılık kaygısı” dır.* Bu...

Bebekler dış dünyaya ilişkin ilk bilgiyi annelerinin (ya da onlara bakım veren kişinin) aracılığıyla öğrenir. Yeni doğmuş bir bebek uyanık olduğu zamanın çoğunu annesinin memesinde ve onun yüzüne bakarak geçirir. Anne, yüzü, sesi, elleri ve nihayetinde tüm bedeni aracılığıyla bebeğine dış dünyanın kapılarını aralar. Yumuşak...

Anne-babaların kendilerini en fazla çaresiz hissettikleri konulardan biri, büyümekte olan çocuklarına sağlayacakları “disiplin” in en doğrusu ve sağlıklısının nasıl olacağıdır. Aile içinde disiplin, salt problem çözme ile tanımlanamaz. Anne-babanın herhangi bir sorun olmadığında da çocuk tarafından dinlenir olmaları önemlidir ve bunun yolu iyi ilişkiden geçer.Ebeveynler...

“1. sınıfa gitmek” çocuğunuzun yaşamındaki önemli geçişlerden biridir. Farklı bir sosyal çevrenin içine girmek, kurallarla tanışmak, oyun oynamak yerine ders yapmak gibi değişimler uyum süreci gerektirir.Çocuğunuzun okul öncesi dönemdeki duygusal, fiziksel ve zihinsel gelişimi, ilkokula hazır olmada en önemli etkenlerdendir. Araştırmalar, okul öncesi dönemde yeterli...

Çocukların yuva ve eğitim kurumlarına başlama yaşlarının daha erkene çekilmesi, anne-babaların okulla ilgili başarı beklentilerinin yüksek olması, bilginin yalnızca yapılandırılmış öğrenme ortamlarında edinilebileceğine dair yanlış düşünceler, bilgisayar ve TV gibi teknolojik araçların günlük yaşantımızdaki yeri; çocuklarımızın hayatlarında oyuna git gide daha az yer bırakmakta. Oysa,...

Günümüzde televizyon, çocuklarımızın en çok tercih ettiği iletişim ve eğlence araçlarından biridir. Rengarenk, sürekli değişen görüntüler ve sesler örüntüsü sunan bu “sihirli kutu” kimi zaman çocuklarımızın hayatında oyun vaktinden bile daha fazla zaman almakta.Elbette, çocukların televizyon izleme alışkanlıkları ailelerin günlük alışkanlıkları ve seçimleriyle doğrudan ilişkili....

Konuşmanın ortaya çıkması, gelişim sürecinde her anne-babanın heyecanla ve sabırsızlıkla beklediği bir aşamadır. Çocuklarımızın ağzından dökülen ilk sözcükler adeta büyülüdür ve hiçbir zaman unutulmaz. Konuşmanın başlangıcı, dil gelişiminde bir kilometre taşı olarak görülse de, doğumdan itibaren çocuğun konuşmayı öğrendiği döneme kadar iletişime dair pek çok...

Genellikle bir tehdit ya da bir tehlike hissettiğimiz zaman kaygı duyarız.Kaygı, yalnızca nesnel bir tehdit karşısında duyduğumuz bir duygu değil, beklenmedik ve aşina olmadığımız durumlarla karşılaşıcağımızı hissettiğimizde de sıklıkla yaşadığımız huzursuz bir histir. Burada kaygı uyandıran durumun gerçek anlamda (nesnel olarak) bir tehdit ya da...

“Otizm” terimi Yunanca’da benlik ve öz anlamına gelen “autos” sözcüğünden türetilmiştir. 1910’da ilk defa İsviçreli psikiyatr Eugen Bleuler tarafından şizofreninin belirtilerini tanımlarken kullanmuştır. Otizm bir tanı kategorisi olarak ise 1943’de çocuk psikiyatrisi olan Leo Kanner’in çarpıcı davranışsal benzerlikler gösteren 11 çocuk üzerinde yaptığı çalışma sayesinde...

× WhatsApp İletişim