İki-Üç Yaş Döneminde Sınırlar ve Yapının Önemi

İki-Üç Yaş Döneminde Sınırlar ve Yapının Önemi

Çoğu aile çocuk gelişiminde sınır koymanın ve yapının önemli olduğunu bilse de, bunu uygulama konusunda güçlük yaşar. Katı ve cezalandırıcı olmadan nasıl etkili ve tutarlı sınırlar koyulabilir? Çocuk gelişimi üzerine yapılan araştırmalar, sınırların ancak çocuğa bakım veren, onu duygusal olarak besleyen bir çevre içinde öğrenilebileceğini söyler. Doğumdan sonraki ilk bir yılda bebekler fiziksel ve duygusal gereksinimlerinin karşılanması için kendilerine bakım veren kişiye mutlak bir biçimde ihtiyaç duyarlar.

 

Dil öncesi dönem olarak adlandırılan ilk bir yılda çocukla ebeveyn (özellikle de anne) arasındaki iletişim sözel olmayan işaretlere, mimiklere ve seslere dayanmaktadır. Bu dönemde, anne çocuğun jest ve mimiklerine karşılık vererek ona iletişimin temeli olan ritim ve karşılıklığı öğretir. Bebek bu karşılıklı ilişki sayesinde kendi davranışlarını ve duygularını da kontrol etmeyi ve düzenlemeyi öğrenir. Sekiz ya da dokuz aylık bir bebek televizyona doğru emeklerken, bir yanda da annesinin orada olup olmadığına ve ona nasıl tepki vereceğine bakar. Bu dönemde, çocukların dil gelişimi yeterince gelişmediği için anne ve baba sınırları her defasında çocuğu fiziksel olarak durdurarak ve “hayır” diyerek anlatır. Bir buçuk yaş öncesinde kuralların ve sınırların anlaşılması için sık sık pekiştirilmesi gerekir. On dört, on beş aylık bir çocuğun elektrik prizine doğru gittiğini ve annenin onu “hayır” diyerek durduğunu sık sık görürüz.

 

Yaklaşık olarak on sekiz otuz ay arasında çocukların sınırlara dair bir fikri olmaya başlar. Bu dönemde çocuklar “hayır” demeyi öğrenirler. Çocukların sınırlara ve kurallara en çok ihtiyaç duyduğu zaman da bir buçuk üç buçuk yaş arasıdır. Peki neden? İki yaş dönemi çocuğun fiziksel gelişimi kadar duygusal ve sosyal gelişiminde de çok önemli değişimlerin yaşandığı bir zamandır. Bu döneme gelmiş bir çocuk, motor becerilerinin gelişimi sonucunda hareket serbestiyeti kazanır; dolayısıyla şimdi kendi bedeni ve çevresi üzerindeki hakimiyetinde ilk yıla oranla çok daha büyük bir kontrole sahiptir. Dil gelişimi sayesinde isteklerini de yavaş yavaş ifade etmeye başlar. Daha önce vaktinin çoğunu annesinin kucağında geçiren çocuk şimdi büyük bir merak duygusuyla etrafı keşfetmeye başlar. Bu dönemde çocukların bitmek tükenmek bilmeyen bir merak duygusu içinde olduğu bilinir. Merak duyguları ve deneme yanılma yoluyla yaptığı keşifler öğrenmelerine yardımcı olur. Ancak bu sırada, doğal olarak, yapmamaları gereken şeyleri, gitmemeleri gereken yerlere ve dokunmamaları gereken şeylere de dokunurlar. Çocuklar bu dönemde büyük bir keşif içindedirler ve bu keşif kendi bedenlerinden, anne-babanın belirli durumlarda nasıl tepki verdiğine, kendi sınırlarının nerede başladığı ve nerede bittiğine kadar uzanır.

 

Doğal olarak, bu dönem öfke nöbetlerinin ve tutturmaların da en çok görüldüğü dönemdir. Çocukların bu dönemde daha talepkar olmaya, anneleri, babaları ya da kardeşleri araya girdiğinde sinirlenmeye başlarlar. Bu dönemde, sınır ve yapıyla anlayışı bir araya getiren bir yaklaşım çocuğun kendisini güvende hissetmesini sağlar. Muhakeme kapasitesi henüz yeterince gelişmemiş olan 2 yaş çocuğu için, basit talimatlar “dur, hayır” etkili olacaktır. Öfke nöbeti sırasında çocuğu fiziksel olarak tutmak ve daha sonra bir açıklama yapmak en etkili yöntemlerden biridir: “Sen kendini tutana kadar seni tutmaya devam edeceğim” gibi.

 

Otuz ile kırk sekiz ay arasında çocuklar fikirler arasında bağlantılar kurmaya başlar: “Bunu yapmak istiyorum ama yapmamalıyım”. Bu dönemde çocuklar kendi davranışlarının sonuçlarını anlamaya da başlalar: “Bunu yaparsam annem bana kızacak”. Dil ve soyut düşünce becerisi yeterince gelişmiş bir çocuğa daha ayrıntılı bir açıklama yapmak gerekir: “Bunu her yaptığında ben sinirleniyorum. Böyle yapmaman için sana yardımcı olabilir miyim?” Sınır koyarken dikkat edilmesi gereken noktalardan biri, kuralların çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine uygun olması. İkinci bir önemli nokta ise, beklentilerin açık ve net olması. Kendisinden ne beklendiğini bilmeyen bir çocuk sınır ve kurallara uymak konusunda da güçlük çekecektir.



× WhatsApp İletişim