Ergenlikte Depresyon

Ergenlikte Depresyon

“Kendimi sürekli yorgun hissediyorum. İçimden hiçbirşey yapmak gelmiyor. Boynum ve başım devamlı ağrıyor…”

“Etrafımdaki herkese kızgınım, devamlı neyin var diyorlar, bu beni çok rahatsız ediyor, kimseyle konuşmak içimden gelmiyor.”

“Sabahları uyanmak içimden gelmiyor. Hiçbirşey ilgimi çekmiyor…”

Çocukluk ile yetişkinlik arasında bir geçiş dönemi olan ergenliğin hem gençler hem de aileleri için zorlu bir dönem olduğu iyi bilinir. Çocuklukla yetişkinlik arasına sıkışan ergen, yoğun duygusal, fiziksel ve sosyal değişimleri birarada yaşar. Ergenlik yılları, bir geçiş dönemi olması itibariyle, kaygı, korku, belirsizlik gibi duyguların da yaşanabildiği bir dönemdir. Ancak bazı durumlarda üzüntü, mutsuzluk, yalnızlık, endişe ve çaresizlik gibi duygular daha yaygın bir hale bürünüp, gencin gündelik hayatını, işlevselliğini, ailesiyle, arkadaşlarıyla ve yakın çevresiyle ilişkisini olumsuz yönde etkilemeye başlayabilir.

Ergenlerde Depresyonun Nedeni Ne?

Ergen depresyonuna yönelik yapılan araştırmalar, depresyonun kesin ve tek bir nedeni olmamakla birlikte bu dönemde en sık görülen bozukluklardan biri olduğunu göstermetedir. Genetik yatkınlık, biyolojik, çevresel ve psikolojik etkenler, büyüme hormonu depresyonun ortaya çıkmasında rol oynayan başlıca etkenlerdir. Çevresel etmenler arasında, aile içi çatışmalar, kayıplar, boşanma, duygusal desteğin sınırlı olmasının depresif duygu durumuyla bağlantısı bulunmuştur. Ayrıca, ergenlik döneminin beraberinde getirdiği değişimler de (aile içinde rollerin değişmesi, sorumlulukların artması ve geleceğe yönelik planların artması, vs.) depresyonu tetikleyen nedenler arasında olabilir.

Çocuğumun Depresyonda Olduğunu Nasıl Anlarım?

Ergenlerde depresyonun tanı ve teşhisi yetişkinlere göre daha zor olabilir. Bunun nedeni, ergenin, özellikle de yaşına ve sözel becerilerine bağlı olarak, duygularını aktarmadaki güçlüğü olabilir. Sözel becerileri yeterince gelişmiş olanlar ise, duyguları hakkında konuşmak konusunda isteksiz olabilir.

Gençlerde depresyon kendisini farklı şekillerde gösterebilir. Depresyonda olan genç sadece duygusal değil davranışsal olarak da birtakım sorunlar yaşayabilir. Bu durum evde ve okul ortamında sorunlara yol açabildiği gibi, aile, arkadaş ve yakın çevreyle olan ilişkilerin de bozulmasına da yol açabilir. Depresif duygu durumunun dikkat, konsantrasyon ve hafıza gibi beceriler üzerinde olumsuz etkisi olduğundan, okul başarısının düşmesi de depreyonun habercisi olabilir. Depresyonda olan genç sık sık “yapamam”, “bilmiyorum”, “yorgunum”, vs. gibi ifadeler kullanabilir. Aşağıdaki durumlar iki haftadan uzun sürdüğünde depresyon riskinden söz edilebilir:

  • Özgüven düşüklüğü
  • Çaresizlik, umutsuzluk hissi, endişe, ağlama isteği
  • Nedensiz yere suçluluk hissi
  • Sosyal faaliyetlere ilgisizlik ve
  • Yorgunluk ve enerjisizlik hali
  • Öfke ve kızgınlık
  • İştah kaybı ya da aşırı yeme
  • Dikkat ve konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık
  • Uyuku problemleri (artış ya da azalış)
  • Bedensel şikayetler (baş ağrısı, boyun ağrısı, vs)
  • İntihar ya da kendine zarar verme düşünceleri

Ebeveyn Olarak Ne Yapabilirim?

Depresyon tedavi edilebilen bir bozukluktur. Tedaviye yönelik ilk adım bir problemin olduğunun farkedilmesidir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında sakin kalmaya özen göstermek ve gençle olabildiğince açık bir biçimde, yargılamadan iletişim kurmak önemli olabilir. Bazı gençler anne-babalarla konuşma konusunda isteksiz olabilir; böyle bir durumda okulda ya da çevrelerinde güvendikleri başka kşilerle durumu paylaşmaları için desteklenmeleri gerekir. Çocuğunuzu tanıyan diğer kişilerle (öğretmenler, rehberlik, yakın arkadaşlar, vs.) konuşmanın ve okulla temasa geçmenin faydası olabilir.

Başka Ne Yapabilirim?

Ailelerin tedavi sürecindeki desteği büyüktür. Böyle bir dönemde, anne-baba, gencin en yakınındaki kişiler olarak, depresif duygu durumuna da en yakından tanık olan kişilerdir ve bu durum zaman zaman aileler için zorlayıcı olabilir.Bu yüzden de, anne-babanın umutsuzluğa kapılmaması, gerektiğinde mesafe alıp, çocuğunun ne hissettiği üzerine düşünmesi çok önemlidir. Peki neler yapılabilir:

  • Direk duyguları üzerine konuşmaktansa gündelik konularda sohbet etmeye çalışın.
  • Hergün en az yarım saat birlikte serbest zaman geçirmeye özen gösterin.
  • Sizinle konuştuğu zaman, sözünü kesmeden, yargılamadan ve ne hissettiğine odaklanarak dinlemeye çalışın.
  • Küçük adımlarını destekleyin.
  • Çabasını takdir edin.

Tedavi

Depresyon tedavisi semptomların giderilmesini, depresyonun tekrar ortaya çıkmasını engellemeyi ve gencin daha mutlu bir hayat sürmesini sağlamayı hedef alır. Ailelerin depresyonu farketmek ve tedavi sürecinde genci desteklemek konusundaki rolü büyüktür. Gencin yaşına, gelişim düzeyine, klinik tablonun ağırlığına ve eşlik eden diğer psikopatolojilere bağlı olarak farklı tedavi yolları izlenebilir. Ergenlerde görülen depresyonda, gencin ve ailenin bilgilendirilmesi büyük önem taşır.

Yapılan araştırmalar, ergenlerde depresyon tedavisinde, psikoterapinin, çok önemli bir yeri olduğunu göstermektedir. Psikoterapi, ilaç tedavisiyle birlikte gidebileceği gibi tek başına da uygulanabilir. Ancak yine ergenler sözkonusu olduğunda, ilaç tedavisinden evvel psikoterapi olasılığının gözden geçirilmesi önemlidir.



× WhatsApp İletişim