Kadınlık ve Annelik

Kadınlık ve Annelik

Kadın olmaktan ve anne olmaktan alınan haz arttırılabilir mi?

Her bireyin içinde (kadın veya erkek) dişi ve eril bir taraf bulunuyor. Eğer kadın olarak bu iki taraf arasındaki denge kurulabilir ve dişi tarafa sahip çıkılabilirse o zaman sadece annelik değil tüm ilişkilerden ve yaşamdan alınan zevk artıyor.

Son zamanlarda seanslarda yeni bir ebeveynlik modeli dikkatimi çekiyor. Özellikle çalışan, kariyer sahibi anneler nasıl çocuk yetiştireceklerine dair kendi iç seslerini dinlemek yerine her şeyi doğru ve mükemmel yapmak adına pek çok kaynak okuyor ve sonra çocuklarını bu doğrultuda yetiştirmeye çalışıyorlar. Bunun neresi yanlış? Elbette anneliğe yapılan yatırım ve özen gerçekten çok önemli ve değerli. Zaten sorun da bilgiyi edinmekte değil, bu bilginin kendi çocuğuna uygunluğunu sorgulamadan, çocuğun ihtiyaçlarını gözetmek yerine onu kendi kafasındaki plana uydurmaya çalışmaktan geçiyor. Bu gerçekleşmediğinde ise anne olarak hayalkırıklığı yaşanabiliyor.

Elbette aynı yaklaşım eşle olan ilişkide de ortaya çıkıyor. Kadının kontrolcü ve eleştirel bir tutum içinde eşinin babalığını da yönetmeye çalışması hiç de az rastlanan bir durum değil. Bunu başaramadığında ise kadın öfkeli, küskün, iğneleyici veya manipulatif bir tutum içine girebiliyor.

Peki o zaman ne yapacağız? Kadın kariyer yapmayı bıraksa ve evde olsa işler yoluna girer mi?

Elbette hayır. Çünkü evde olan bir çok anne de aynı zorluğu yaşıyor. Çözüm kadının dişi ve eril taraflarını doğru yerde doğru konumlandırabilmesinden geçiyor. Bir kadın gerektiği yerde, örneğin iş hayatında, sonuç odaklı ve hırslı davranabilir. Eş ve anne olarak ise kendine kadınlığını deneyimlemeye izin verebilir. Bu da sonuçtan çok sürece odaklanmak (ne yapıldığından çok nasıl yapıldığı üzerinde durabilmek), hayata ve akışa güvenebilmek, teslimiyet içinde olabilmek demektir.

Kadının dişi tarafına sahip çıkamaması eşle olan ilişkiyi de olumsuz etkiliyor ve çoğu zaman çocuklar da bir bedel ödüyor. Anne baba arasındaki aşk ve yakınlık çocuğun da evdeki huzurunun önemli bir belirleyicisidir. Anne baba çocuğun yanında hiç tartışmasa dahi çocuklar anne babanın arasındaki ilişki dinamiklerini sezgileyebilirler.

Peki kişinin hem kendi içindeki dengenin hem de ilişkideki dengenin yeniden kurulması mümkün mü? Kişinin kendi içine bakma cesareti ve arzusu olduğunda elbette mümkün. Üstelik bu sadece annelik ve çift ilişkisinden değil tüm yaşamdan alınan hazzın artması demek. Zaten değişimi arzu edilir ve değerli kılan şey de bu ödül oluyor.

Tüm bunları kasım ayında yapılacak workshopta sizlerle konuşmak ve paylaşmak dileğiyle…



× WhatsApp İletişim