Ezber Bozan Korona Virüs ve Değişen Değerler

Ezber Bozan Korona Virüs ve Değişen Değerler

Covid -19 (Korona virüsü), küçük büyük hepimizin hayatını ve zihnini istila etti…

Hepimiz bu yeni gerçekle mücadele halindeyiz. Bir yandan da bu gerçeği sindirmeye çalışıyoruz, kabul etmekle inkar etmek arasında bir yerlerde, Arafta gibiyiz.

Virüs pek çok şeyi değiştirip bir dış tehdit olarak bize yönelmişken,“durma”yı, “düşünme”yi, “kabul”ü daha çok konuşur olduk; ki bunu oldukça değerli buluyorum. Beden ve zihnin birbirlerine bağlı olduklarını, hem birbirlerinden etkilendiklerini hem de birbirlerini etkilediklerini biliyoruz. Bedenlerimiz güvende, peki ya akıl ve ruh sağlığımız?

Özellikle bugünlerde iç sesimizi dinlemek için biraz “dur”maktan başka çaremiz yok. Şimdi dünya penceresinden kendi içimize bakma fırsatı önümüzde duruyor. Bu fırsatı nasıl değerlendireceğimize kendimiz karar vereceğiz.

Geçmişte anne-babalarımızın bizler için yaptıkları gelecek planında, iyi bir eğitim, olabilirse bir ev, maddi birikim gibi şeyler ön plandaydı. Bunlar olursa, çocuklarının hayatının neredeyse garantide olacağına dair güçlü bir inanç taşıyorlardı.

Bugün geldiğimiz noktada, bu değerlerin tümünün içi boşalmış ya da doku değiştirmiş gibi görünüyor. Artık çoğumuz bunların  güvenirliliğini ve geçerliliğini korumadığını veya koruyamayacağını biliyoruz.

Savaşlar, yangınlar, depremler, kötü ekonomi ve bulaşıcı hastalıkların, bu güvenlik çemberini hızla yerle bir edebildiğini bir süredir bizzat deneyimliyoruz. Her şeyin bir anda hızla değişebileceği bilgisi artık zihinlerimizde.

Peki o zaman geriye ne kalıyor?

Çocuklarımız için hangi değerler daha anlamlı?

Bu kafa karışıklığı içinde elbette çocuklarımızı düşünüp, onlar için endişeleniyor ve üzülüyoruz.

Artık çocuklarımız için bir ev, bir banka hesabı hazırlama ve böylece hayat güvencesinin var olduğunu varsayıp içimizi rahatlatma devri bitti maalesef…

Bugün yatırım yapılacak en önemli şey, çocuklarımızın “ruhsal dayanıklılığı” olmalı.

  • Değişimlere ayak uydurabilmek,
  • Kendi başının çaresine bakabilmek,
  • Değişimlerde ve yeniliklerde esneyebilmek,
  • Daha önce hiç deneyimlemediği stres verici bir durumun içinden çıkabilmek, için tüm kaynaklarını kullanabilmek,
  • Her durumda içinde, bazen parlak bazen soluk da olsa, bir umut ışığını yanık tutabilmek,
  • Yakın ve iyi ilişkiler kurabilmek,
  • Yalnızken de hoş vakit geçirebilmek,
  • Bir başkasına, bir hayvana, bir bitkiye ve gezegene karşılıksız verebilmek,
  • Başarısızlıkla başa çıkabilmek,
  • Eğlenmek,

İşte tüm bunlar ”ruhsal dayanıklılığı” olan bireylerin bazı özellikleri olarak tanımlanabilir.

Bugünden itibaren sizleri, çocuklarınız için planladığınız yatırımların içeriğini ve hedefini yeniden tanımlamaya davet ediyorum. Unutmayın ki, ruhsal olarak daha güçlü çocuklar, sevgi kadar eğlencenin de bol olduğu evlerde yetişebilirler.

Umut ise iyileşmenin ön koşuludur. Yeterince yüksek tutulabildiğinde umut, ebeveynlerin gözünden çocuğa akan ve onun içini sarıp sarmalayan bir kaynağa dönüşür.

Lütfen umut ve eğlenceyi evinizden eksik etmeyin. Her şeyin daha iyi olacağını umut etmek ve bazen sadece eğlenmek için bir arada olabilmek iyileştirici ve güçlendiricidir.

Daha iyi ve sağlıklı günlerde buluşmak üzere.



× WhatsApp İletişim