Ebeveynliği Kutlama ve Doğuma Hazırlık

Ebeveynliği Kutlama ve Doğuma Hazırlık

“Aslında hayatımız sandığımızdan 9 ay daha uzun!” Prenatal psikolojinin duayenlerinden Alman profesör Dr. Amara Eckert’ın bu sözü hem çok basit hem de çok yüklü.

Son yıllarda doğum öncesi psikolojisinde devrim niteliğinde araştırmalar yayımlandı. Bu araştırmalara göre, anne karnında geçirilen dönemin psikolojik etkileri hayatımızda derin izler bırakabilir. Çocuğun ilk dünyası olan rahimde bu dünyayı nasıl deneyimlediği, dış dünyada onu neler beklediğine dair ipuçları verir. İyi haber ise, hamilelik sürecinde dış etkenler ne olursa olsun—son zamanlarda ülkece yaşadığımız doğal afetler, kayıplar veya genel stresler gibi—ve hamilelik ne kadar stresli geçerse geçsin, bir annenin çocuğuna olan sevgisi, bebeğin etrafında koruyucu bir zırh oluşturarak dışarıdan gelen tüm gerginliklerin etkisini yumuşatır ve bebeği korur. Hamilelik sırasında annenin hissettiği stres kayda değer olmakla birlikte, asıl önemli olan şey bebeği hakkında neler hissettiğidir. Bu duygu ve düşünceler olumlu ve besleyici olduğu sürece, çocuk dışarıdan gelen hemen her türlü gerginlik ve şoku atlatabilir.

Bir kadının hamileliği ve doğumu sırasında hissettiği, söylediği, umut ettiği her şey çocuğunu etkilediğine göre, ona verilen doğum öncesi bakım ve doğum seçenekleri de bunu yansıtmalıdır. Herkesin doğumda istekleri ve ihtiyaçları değişiklik gösterecektir. Bir kadın için ideal bir doğum şekli, bir başkası için hiç de uygun olmayabilir. Kanadalı araştırmacılar, doğumda memnuniyetin nelere bağlı olduğunu incelemişlerdir. Bu araştırmanın sonuçları bir hayli ilginçtir. Doğumda memnuniyeti arttıran en büyük gösterge, anne babanın doğumda verilen kararlara aktif katılmasıdır. İkinci gösterge ise annenin hamilelik ve doğum sırasında hissettiği desteğin kalitesidir. Gördüğümüz gibi, bebeğin vajinal veya sezaryen doğması, doğumdan memnuniyeti garantilemez. Çiftin doğumda kararlara aktif katıldığı ve kesintisiz destek aldıkları bir doğum “keşkesiz” olabilir.

Bebekler de doğumlarında aktif bir role sahiptirler ve nasıl doğduklarının farkındadırlar. Bir bebeğin dünyaya gelişi—her ne şekilde olursa olsun—sevgi dolu ve bağlantıda kalınarak yumuşatılabilir. Bu bilgiler ve farkındalık çocuklar için olduğu kadar ebeveynler ve toplum için de önemlidir. Bir neslin sevgi dolu, yumuşak ve bağlantıda dünyaya geldiğini hayal edin… Bunun yansımaları bir toplumun tümünü etkileyebilir.

Doğum, yaşamın kutlanmasıdır. Eğer bebek bekliyorsanız, size PSİ ekibi olarak bir müjdemiz var. PSİ tarihinde ilk defa, bebek bekleyen çiftlere Doğuma Hazırlık ve Nefes Çalışmaları Eğitimi açıyoruz.

Bu eğitimin amacı, verilen kanıta dayalı bilgiler ışığında doğumla ilgili korkulardan uzaklaşarak—doğum şekli ne olursa olsun—gebelerin doğum sırasında iç seslerini ve içgüdülerini dinleyerek doğumun coşkusunu yaşamalarıdır. Ailelerin doğumdaki kararlarda sorumluluk alabilecek kadar bilgiye sahip olmalarına rehberlik eder. Bu sayede ailelerin bilinçli doğum tercihleri yapmalarını hedefler.

PSİ Doğuma Hazırlık ve Nefes Çalışmaları Eğitimi Detaylar

Eğitime her gebelik haftasından anneler ve babalar rahatça katılabilirler.

Eğitime çift olarak katılım önerilir. Babaların katılması büyük önem taşır.

Doğuma hazırlık eğitimi üçer saatlik beş oturum şeklinde yapılacaktır. İlk dört oturumda Uzman Psikolog, İstanbul Doğum Akademisi Doğuma Hazırlık Eğitmeni ve Doğum Psikoterapisti adayı Lal Koyuncu önderliğinde doğuma hazırlık ve nefes çalışmaları yapılacaktır. Son oturum ise Uzman Pedagog Feriha Dildar ile ebeveynliğe psikolojik hazırlık ve erken dönem çocukluk üstüne seminer ve soru cevap olacaktır.

Tarihler: 5-8-12-15-22 Mayıs 2023

Saat: 19:30-22:30

Tarih ve saatler grubun uygunluğuna göre değişkenlik gösterebilir.

Mekan: PSİ Danışmanlık Merkezi

Kontenjan sınırlıdır. Ayrıntılı bilgi ve kayıt için [email protected]

Sıkça sorulan sorular:

Doğuma hazırlık eğitiminde neler öğretilir?

  • Nefes ve gevşeme teknikleri,
  • İmgeleme teknikleri,
  • Doğum fizyolojisi ile ilgili teorik bilgiler,
  • Doğumda aktif pozisyonlar,
  • Doğumda nefesle ıkınma,
  • Doğumda müdahaleler,
  • Anne-bebek dostu hastane kavramı,
  • Anne-bebek dostu sezaryen,
  • Doğuma ve ebeveynliğe psikolojik hazırlık,

…ve çok daha fazlası…

Sadece vajinal doğum yapacaklar mı doğuma hazırlık eğitimi almalı?

  • Kesinlikle hayır!
  • Doğumun her türlüsü için hazırlanmak gerekir.
  • Anne-bebek dostu sezaryen kuramını öğrenmek ve uygulamak bebeğinizin gelişini yumuşatır, sezaryen sırasında ve sonrasında daha rahat bir süreç geçirmenize yardımcı olur.

Neden doğuma hazırlık eğitimi alınmalı?

  • Doğuma hazırlık eğitimi bebeğinize ve kendinize verebileceğiniz en güzel hediyedir.
  • Bilgi, korkunun panzehiridir. Doğumu korku ile değil, coşku ile karşılarsınız.
  • Kendi bedeninizi daha iyi tanırsınız. Doğum sürecini öğrenirsiniz. Böylece doğum sırasında hem kendinizle hem bebeğinizle olabilirsiniz.
  • Doğumda kararlara aktif katılacak ve sorumluluk alabilecek kadar bilgi ve deneyime sahip olursunuz. Bilinçli doğum tercihleri yaparsınız.
  • Hamilelikte ve doğumda iç sesinizi ve içgüdülerinizi geliştirir ve dinlersiniz.
  • Bebeğinizle güçlü bir bağ kurarsınız.
  • Nefes ve gevşeme egzersizleri ve ilaç dışı rahatlama teknikleri öğrenirsiniz.
  • Doğumda size destek olabilecek insanlarla tanışırsınız. Kesintisiz doğum desteği ile doğumda müdahale alma olasılığınız düşer.
  • Süreci destekleyecek ideal doğum ortamını oluşturmayı, doğumun hemen ardından ten tene temasın önemini öğrenirsiniz.
  • Doğumda aktif pozisyonlar, nefesle ıkınma, olası müdahaleler, anne-bebek dostu sezaryen gibi konular öğrenirsiniz.
  • Doğum şekli ne olursa olsun, doğumunuz “keşke”lerden uzaklaşır!

Uzman Psikolog Lal Koyuncu



× WhatsApp İletişim