11 Şub 2015 Ergenlik
Genellikle ergenlikten bahsederken bu dönemin gençler için zorlu ve fırtınalı bir dönem olduğunun vurgulanması, bu dönemin anne babalar için de aynı derecede güç olduğu gerçeğinin üstünü örtüyor. Ergenin büyüme ve bağımsızlaşma arzusuyla, bunların beraberinde getirdiği kaygı ve korkular arasında gidip gelmesi çoğu zaman anne babaların da benzer bir bocalama yaşamasına neden olur: ebeveynler bir yandan çocuklarının büyümelerini isterken, diğer yandan da kendilerini çocuklarıyla (hem fiziksel hem de duygusal olarak) daha yakın hissettikleri dönemlere özlem duyabilirler. Gencin ergenlikle birlikte dışa daha fazla açılması, o döneme kadar kural koyan, çocuklarının aktivitelerini organize eden, yiyeceği yemeğe, yatma saatine karar veren ebeveyn için alışması güç bir durumdur. O yüzdendir ki, ergenlik ergen için olduğu kadar ailesi için de bir dönüşüm ve değişimi (rollerin, görevlerin ve ilişkilerin yeniden tanımlanmasını) gerekli kılar.
Ergenlikle gelen fiziksel değişimler yeni merakları, ilgileri de (ve tabii ki yeni kaygıları) getirir. Ön ergenliğe girmesiyle kontrol edemediği biyolojik değişimler yaşamaya başlayan ergen için cinsellik de ilgilerinin ve meraklarının merkezi haline gelir. Bu yeni, bilinmedik, o yüzden de heyecan verici ama bir o kadar da korkutucu deneyim, gencin kendisiyle olduğu kadar ailesi ve yakın çevresiyle olan ilişkilerini de etkiler. Bu noktada, anne babaların kendi cinselliklerine dair karmaşık duyguları kadar çocuklarını karşılaşabilecekleri tehlikelerden koruma ve kollama istekleri de devreye girebilir. Genellikle kendi bedenine yönelik ilgi (mastürbasyon) ile başlayan bu süreç, gencin diğerlerine cinsel bir merak duymaya başlamasıyla devam eder. Ergenlik döneminin sonlarına doğru, genç artık uzun süreli ve duygusal ilişkiler kurmaya hazır hale gelir.
Hızlı fiziksel değişim zaman zaman ergenin kendisini bir yetişkin olarak algılamasına ve yetişkinlere verilen hak ve ayrıcaklıkların hepsinin kendisine verilmesini istemesine neden olabilir. Özellikle de bedensel değişimin ve onun akabininde gelen duygusal çalkantının dramatik olarak yaşandığı 12-14 yaş aralığında gençlerle iletişim kurmak aileler için de zorlayıcı olabilir. Bir ayağı çocuklukta bir ayağı yetişkinlikte olan ergen kimliğini oluşturmaya çalışırken yakın çevresindeki ilişkileri ve değerleri de sorgular.
Klinik Psikolog