Ergenlikte Akran Zorbalığı

Ergenlikte Akran Zorbalığı

Fizyolojik değişimlerin hızlı bir şekilde yaşandığı puberte (bluğ, erinlik dönemi) çocukluğun bitişini, ergenliğin ise başlangıcını simgeler. Fiziksel büyüme hızının ani bir şekilde arttığı, üreme organlarının geliştiği, yüz ve vücut oranlarının değiştiği, tüylenme gibi önemli fizyolojik değişimlerin gerçekleştiği puberte gençler için hem heyecan hem de kaygı veren bir geçiş evresidir.

Ergenlikte Akran ZorbalığıPuberte döneminin başlangıç yaşı, kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte kızlarda ortalama 10-11 yaş arası, erkeklerde ise 12-14 yaş arası olarak kabul edilmektedir. Puberte olarak adlandırılan bu dışsal değişime karşılık gencin verdiği duygusal ve davranışsal uyum çabasını ise “ergenlik dönemi” olarak adlandırırız.

Ergenliğin ilk yıllarında değişim ve dönüşüm o kadar hızlıdır ki gençler bu dışsal değişime duygusal olarak ayak uydurmakta zorlanabilir. Çünkü bu süreç, çoğu zaman bir dizi karmaşık ve çelişik duyguyu da içinde barındırır: şaşkınlık, heyecan, gurur, korku, tiksinti, üzüntü, rahatsızlık, vb.

Her gelişimsel basamak, kazanımlar kadar, kendine has kayıpları da beraberinde getirir. Böyle düşünüldüğünde, ergenliğin, çocuğa büyüme ve ayrışma fırsatı sunan bir ara evre kadar, geride kalan çocukluğa (ve onun konforuna) dair tutulan bir yas süreci olduğunu da söyleyebiliriz: ergenliğe girişle çocuğun ilk sevgi nesneleri olan anne babasıyla olan ayrıcalıklı ve biricik ilişkisinin yerini yavaş yavaş dış dünyadaki diğer kişiler (akranlar, öğretmenler, vs.) almaya başlar. Bu yeni sosyal ilişkiler, fizyolojik değişimlerin süratle yaşandığı, akademik taleplerin arttığı ve anne babayla olan ilişkinin yeniden tanımlandığı bir dönemde gençler için güvenli bir alan oluştururlar. Ergenlikteki arkadaş ilişkilerinin çeşitli gelişimsel işlevleri vardır : ailenin korunaklı yaşamının geride kaldığı ve bağımsızlaşmanın, bireyselleşmenin öne çıktığı bu dönemde aracı olma görevini üstlenirler. Bu gruplar, türü ne olursa olsun, hassas ve kırılgan olan ergene güven ve aidiyet duygusu verir. Ergenliğin ilk yıllarında hızla arkadaş ve grup değiştiren ve daha çok aynı cinsiyetten ve daha küçük gruplar içinde olmayı seçen ergenler, zamanla ilişkilerinde daha seçici olurlar. Artık daha karma gruplara yönelen ergenler tarafından grup içinde kabul görme çok önemli hale gelir.

Akran Zorbalığı

Ergenlikte Akran Zorbalığı Ancak ergenlikte arkadaşlıkların ve grupların yapıcı olduğu kadar yıkıcı bir etkisi olduğu durumlar da olabiliyor. Farklılık ve belirsizliğin yoğun kaygı yarattığı ergenlikte, gençler birbirlerine karşı oldukça sert ve zalim davranabiliyorlar. İçinde bulunduğu sosyal grubun varlığı sayesinde daha fazla risk alabilen ergen hem baskınlık sağlamak, hem de grup içinde kabul görmek için zorbalığa başvurabiliyor. Farklı tanımları olan akran zorbalığı, bir kişinin bir ya da birden fazla kişi tarafından belirli bir süre içinde, tekrarlayıcı bir şekilde rahatsız eden davranışlara maruz kalması olarak tanımlanabilir. Bir davranışın zorbalık olması için, davranışın kasıtlı olması, belirli bir süre zarfında birden fazla kere tekrarlanmış olması ve zorba ve mağdur arasında bir güç dengesizliğinin olması gerekmektedir. Ancak, akran zorbalığı, sadece zorba ve mağdur (kurban) arasında yaşanan bir problemden çok, bir grup olgusu olarak ele alınmalıdır. Yani zorbalık belirli bir sosyal bağlam içinde ortaya çıkan, çeşitli faktörlerin etkin olduğu bir davranışa işaret etmektedir.

Siber Zorbalık

Siber ZorbalıkGünümüzde, gençlerin arkadaşlarıyla olan iletişiminde teknoloji temelli iletişim araçları (akıllı telefon, bilgisayar, tablet vb.) ve bu araçlarda bulunan internete dayalı uygulamaların (mesajlaşma, e-posta, sohbet odaları, sosyal paylaşım siteleri vb.) önemi yadsınamayacak bir düzeydedir. Ergenler sosyal medyayı iletişim, eğlence veya eğitim gibi çok çeşitli amaçlarla kullanmaktadır . Gün içerisinde cep telefonu, mesajlaşma, sosyal paylaşım siteleri, e-posta veya sohbet odası gibi yollarla teknolojik araçları kullanarak akranlarıyla iletişim kurabilmektedir

Özellikle internete dayalı iletişim araçlarının kullanımının artmasıyla ortaya çıkan bir zorbalık türü de “siber zorbalık” olarak tanımlanmaktadır. Ergenlerin dünyasında önemli bir yeri olan siber zorbalık, okullarda sık karşılaşılan akran zorbalığının siber ortama taşınmasıdır. Siber zorbalığın geleneksel zorbalıktan farklarını temel olarak şu şekilde sıralayabiliriz;

  1. Anonim olması
  2. Kişinin internete ve cep telefonuna erişebildiği her yerde ve her zaman ortaya çıkabilmesi
  3. Çok hızlı ve çok sayıda kişiye ulaşabilmesi
  4. Fiziksel etkileşimin olmaması ve güç dengesizliğinin gerekmemesi
  5. Daha az planlama gerektirmesi
  6. İnternette siber zorbalık davranışlarını denetleyecek birinin olmaması
  7. Yakalanma riskinin düşük olması

Günlük hayatta kişiler arası yaşanan bazı olumsuz durumlar (hakaret, tartışma, rahatsız etme vb.), internet ortamına taşınabilmekte ve siber zorbalığı ya da mağduriyeti ortaya çıkarabilmektedir.

Araştırmalar, siber zorbalığın, kurbanlar üzerinde ciddi sonuçlara yol açtığını gösteriyor. Siber zorbalığın hedefindeki insanların özgüvenle ilgili ciddi zorluklar yaşadığı, intihara daha eğilimli, hayata karşı daha çekingen ve depresif olduklarını gösteriyor. Yapılan araştırmalarda fiziki olarak zorbalığa uğrayan ergenlerin de büyük psikolojik sorunlar yaşadığı belirtiliyor. Siber zorbalık yapan kişiler, genelde sosyal hayatta en güçsüz gördükleri kişileri hedef alıyor. Bunun sonucunda ise siber zorbalığa maruz kalan kişiler (özellikle ergenler) kendilerini değersiz ve yetersiz hissetmeye başlıyorlar. Siber zorbalığa maruz kalan ergenlerde diyete başlama, saç şeklini değiştirme, spora başlama gibi durumlar görülebiliyor. Ayrıca, siber zorbalığa uğrayan ergenler okula gitmekten çekinebiliyor ve bu da devamsızlıkla ilgili problemler getirebiliyor.



× WhatsApp İletişim