Çocuklarda Özgüven Oluşturmak

Çocuklarda Özgüven Oluşturmak

Anne babalar, çocuklarının ilerideki hayatlarını kolaylaştıracak pek çok özelliğe sahip olmaları için çaba gösterirler. Bunların başında, çocuklarının özgüvenli olmaları gelir. Kendi ayakları üzerinde durabilen, sorunlara çözüm bulabilen, kalabalık içinde kaybolmayan ve kendi hakkını savunabilen bir yetişkin olabilmeleri için neler yapılacağı konusu zihinleri epeyce meşgul eder. Özgüvenli bir yetişkin, erken yaşlardan itibaren kendi iç kaynaklarını keşfetmeye başlamış ve sorunlarla başa çıkma mekanizmalarını kullanmayı öğrenmiş bir çocuğun geleceğidir. Bu içsel kaynakların öğrenilmesi ve kullanılması, çocuk kadar, ebeveynlerin tutumlarına da bağlıdır. Çünkü çocukların, bebekliklerinden itibaren, yaşamın akışı içerisinde küçük kırılmalar yaşamaları ve ebeveynlerinin desteği devam ederken bu kırılmaların üstesinden gelebilmeleri, özgüven geliştirmek için en temel yaşam egzersizidir.

Sıkça karşılaştığımız durumlardan biri, ebeveynlerin çocuklarının özgüvenlerini geliştirmek adına, onlara sınırsız özgürlükler sunması ve çocuklarının tüm isteklerini karşılama çabası… Böylece, adeta hiç yenilgiye uğramayacağı, hatta dünyaya meydan okuyacağı düşlenir. İyi niyetle yapılan bu yanlışlar, ebeveynlerinin amaçlarının tam aksine, çocukların özgüvenlerini geliştirmek yerine, çokça zaman, onları kendi kaynaklarına güven açısından yetersiz bırakmakta, herkesin onlara hizmet etmedikleri dış dünyada güvensiz ve tehlikede hissetmelerine sebep olmaktadır.

Elbette, çocukların her türlü ihtiyacı karşılanmalıdır. Bu noktada, ebeveynler, neyin bir ihtiyaç, neyin bir arzu olduğuna iyi karar vermelidirler. Çocuğun bir belirsizlik karşısında kaygılanması ve ağlaması bir ihtiyaç, daha fazla çikolata yemek için ağlaması bir arzudur. Bunun dışında yetişkin hayatına dair kararlar verebilme hakkına sahip olmaları, onları çocukluk konforundan hızla uzaklaştırarak, dış dünyada daha da güvensiz ve kaygılı hissetmelerine neden olabilir. Örneğin, gidilecek restorana karar vermek, yapılacak tatili planlamak, ebeveyninin ne giyeceğine karar vermek gibi… Ebeveynin güçlü kollarıyla sarmalanmış, makul sınırlar ve yeterli özgürlükler içinde yetişmiş çocuklar, önce anne babalarına, sonra da kendilerine güveneceklerdir. Unutulmaması gereken, özgüven gelişimi için çocuğa daha fazla alan tanımak yerine, hayatla başa çıkabilmesi için daha fazla deneyim fırsatı sunmak gerektiğidir.

Çocuklarının özgüven gelişimini desteklemek isteyen ebeveynler, şunları yapabilirler:

  • Kısa süreli ağlamalara tahammül etmeye çalışın, bebeği hemen susturmayı denemeyin.
  • Bebeğin duygularını kabullenip kapsarken, onunla aynı duygu içerisinde kaybolmamaya çalışın.
  • Ortak dikkat geliştirin: Çocuğunuzla birlikte, aynı şey ile ilgilenin ve onun ilgilendiği şeylere yönelin.
  • Bir oyuncağa uzanamadığında, istediği bir şeyi başaramadığında hemen müdahale etmek yerine, çocuğunuza deneme yapması için alan tanıyın.
  • Yardım etmeden önce, çocuğunuza yardım isteyip istemediğini sorun.
  • Tek başına başaramayacağı işlerde bile (kaşıkla yemek yemek, ayakkabısını bağlamak vb.) denemesi için çocuğunuzu teşvik edin.
  • Korumacılığınızı kontrol altında tutun.
  • Çocuğunuzun etrafı ve nesneleri keşfetmek adına makul riskler almasına izin verin.
  • Keşif yolculuklarında, anneden ayrılmasına izin verin ve döndüğünde, çocuğunuza kucak açın.
  • Anne-babası dışındaki kişilerle iletişim kurmasını sağlayacak fırsatlar yaratın.
  • Çocuğunuzun oyunlarına, ondan bir talep gelmedikçe yardım adına müdahale etmeyin.
  • Oyundan sonra oyuncaklarını yardımla toplaması için çocuğunuzu teşvik edin.
  • Yemek yemek, giyinmek, eşyaları almak ve kaldırmak gibi hayatın akışı içerisinde sürekli gözlemleyebildiği eylemleri denemesi için alan yaratın.

Unutmayın, bir çocuğun kendine güveninin en büyük kaynağı, anne ve babasının ona olan güvenidir.



× WhatsApp İletişim