Çocuklara sınır koyma konusunda bir çok farklı görüş var. Fakat bu görüşlerin ortak yanı, fiziksel şiddetin disipline etme konusunda artık kabul edilmediğidir. Vurmak, saygı duyulmasını sağlamaz ve çocuğun kendine olan güvenini zedeler. Fiziksel şiddet uygulanan çocuklarda, öfke birikir ve bu öfke çocuğun ilerleyen yaşantısında ortaya çıkar. Bu nedenle, disipline, ceza değil bir öğretme süreci olarak bakılmalıdır. Bu süreç, çocuğun kuralları içselleştirmesine yardımcı olur.
Sınır koyulurken;
- Çocuk, bir kuralı bozduğunda davranışının onaylanmadığını bilmeli
- Yorumlar ona karşı değil davranışına karşı olmalı
- Limitler ve beklentiler, bakım ve yakınlık ile bir arada olmalı
- Çocuğun yaşına uygun beklentilerde bulunulmalı
- Öz-disiplini sağlama ve sorumluluğun çocukta olması hedeflenmeli
- Ebeveynler kendi duygularını dile getirmeli
- Kavganın ateşiyle ani kararlar belirlenmemeli
- Bir süre tartışılan konudan uzaklaşılmalı. (Örneğin; “Bu konuda daha sonra konuşacağız.” veya “Seni bu konuda haberdar edeceğim.”)
- Ebeveynler, duyguları ve gerginliği, azaltmak için ‘mola’ kullanmalı
- Emir, suçlama, tercih yapmak zorunda bırakma, eleştirme, uyarma ve yargılama kullanılmamalı
Derleyen: Serra Ababay
Kaynak: Brazelton, T. B., & Greenspan, S. I. (2009). The irreducible needs of children: What every child must have to grow, learn and flourish. New York: De Capo Press.